8 Kasım 2010 Pazartesi

Dile Getireni Bilinmeyen Yaşanmışlıklardan...

Bana kulak ver ki sana ses verebileyim.
Arkadaşlık her zaman için hoş bir sorumluluktur, asla bir fırsat değil.

İçimizdeki gerçek olan sessiz, edinilmiş olan ise konuşkandır.

Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyor ve yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan; aslında ne görüyor ne de duyuyorsun.

Bilgelik ağlamak için çok gururlu, gülmek için çok kederli, bir başkasını görmek için kendisiyle fazla dolu olduğu zaman, bilgelik olmaktan çıkar.

Hayat bir tören alayıdır. Ayağı yavaş olan için çok hızlıdır. Dışarı çıkar. Ayağı hızlı olan için çok yavaştır, o da dışarı çıkar.

Sen bir balık istediğinde, sana yılan verenlerin yılandan başka verecek bir şeyi olmayabilir. O zaman bu, onların cömertliğidir.

Dünlerimizin borçlarını ödemek için yarınlarımızdan ödünç alırız sık sık.

Güneşe arkanı dönersen, ancak kendi gölgeni görürsün.

Başka birinin hatalarının farkına varmaktan daha büyük bir hata var mı?

Arkadaşını her koşulda anlamazsan, onu hiçbir koşulda anlayamazsın.

Yaşanmışlıklardan Dile Gelenler...

Sevmekten sonraki en büyük mutluluk sevgisini söyleyebilmektir. Andre GideNe üstün zeka, ne hayal gücü, ne de her ikisi beraber, bir dahi yapmaya yeter. Sevgi, sevgi, sevgi... İşte bu dehanın ta kendisidir. W. A. MozartSevmek insanın kendi kendini aşmasıdır. Oscar WildeYağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun. Güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun.Rüzgarı sevdiğini söylüyorsun, ama rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum; çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun... W.Shakespeare

Her Şeyi Sev...

Başkalarından aldıklarını gene başkasına ver. Asla esirgeme. Çünkü sen, bil ki, yalnız senin için değilsin. Işığı sadece kendin için saklama ki, fazlası da seni yakmasın. Kafanı bilgisiz, gönlünü kapalı tutma ki, seni karanlıkta bırakmasın. Zaten sonunda da gene her şeyi aldığın yerde bırakacak değil misin? Alem değiştirirken sana kalan, senin olan yalnız görgü ve tecrüben değil midir?Tanrı, tekamülün için ne gerekiyorsa hepsini hazırlamış ve önüne sürmüştür. Evrende mevcut olan her şey senin için, senin tekamülüne gerekli olduğu için var olmuştur. Buna karşılık vazifen sadece ilerlemenin icaplarını yoluna getirmendir.Korkma, hiçbir şeyden korkma. Tanrı’yı düşün. Yaratılış gayeni hatırla. O zaman hiçbir şeyden korkmamak gerektiğini esasen anlamış bulunursun.Sahip oldukların için sevinme, layık olduğun için senin olmuştur. Sahip olmadıkların için üzülme, vakti erken bulunmuştur.24 saatinin bir tanesinde de kendi içine dön, onu dinle. Basit realitelerin anahtarları sendedir. Başkasına sorma, herkesi yorma. Senden daha ileride olduklarını zannettiğin kimseleri gökyüzünde arama. Hiçbir şey senden uzakta değildir. Tanrı bile... Gözlerini kapa, evreni gör. Gözlerini aç gene evreni gör. Bakmak kafi değil, görmek lazım. Eşyanın hikmetini düşün. Onun varlığının amacının sen olduğunu bil. Sezişini kuvvetlendir. Sezişteki isabetlilik hiçbir duyu kanalında yoktur.Kelimeler kısırdır, nağmeler sınırlıdır. Sınırsızlık sana ancak seziş kanalı ile gelmektedir. Sezerek gör, sezerek işit, sezerek anla.İnsanların maddelerinden ruhlarına süzül, oradaki cevheri tanı. Hiç kimseye hor bakma. Başkalarını hor görüyorsan eğer, için paslı, prizman sisli demektir. İçini yont, parlat, kalbinden her türlü şüpheyi at. O zaman evreni kaplayan bu bilinmezlik sislerinin eridiğini, arkasındaki hakikatlerin billurlaştığını, eşyayı ve varlıkları kendi değerlerinde görmeye başladığını anlayacaksın.Hayattan çağrıldığın zaman bu daveti esefle karşılama. Bunun, senin hakkında hayırlı olduğunu bil. Çünkü bu davet senin tekamülün için bir zorunluluktur. Gideceğin yer, gitmekte olduğun yerden daha basit değildir. Her hareketin bir tekamüldür. Duraklayışın, hatta zaman zaman gerileyişin bile.İnsanların topyekünuna bak. Bir kısmı hayatta neşenin peşinde koşarlar. Onlar, içlerinin karanlığında boğuldukları için onu ararlar. Bazıları yalnızlıktan kaçar. Onlar da kendileriyle, kendi vicdanları ile yalnız kalmaktan korkarlar. Bir kısmı boş, bomboş konuşur.Öyle kimseler vardır ki, yalnız dinlemeyi tercih ederler. Anlamak için.. Etrafını dinler, tabiatı dinler ve nihayet kendini dinler. Dinledikçe anlar, anladıkça öğrenir ve tekamül eder. İnsanları dinle, dinlemeden anlamak mümkün değildir.İyi anlaşmış insanlar sana hep misaldir. Onlar birbirlerini dinledikleri için anlamışlar ve anlaşmışlardır.Etrafında her şeyi sev. Her şeyde, herkeste iyi bir taraf bulmaya çalış. En kötü zannettiğin insanda bile en kıymetli cevherin bulunduğunu unutma. İnsanların iyi taraflarını, kendilerinin dahi farkına varamadıkları kıymetleri bir dahi gibi keşfet.Başkalarının buldukları kıymetlerle yetinme. Cevherler senin anlayış prizmandan geçmedikçe, senin seziş kanalına girip, senin mantık terazinde ayarlanmadıkça yetinme. Ara, hakikatleri ara.Kendini her an sınava hazırlanan bir öğrenci gibi hisset, senin için. Başkalarına karşı borçlu olduğunu bil, onlar için...Etrafındakilerin tekamüllerinde vazifeli olduğunu hiçbir zaman aklından çıkarma. Ancak o vakit kemal yollarının o ölçülmez sonsuzluğunda rehbersiz ve yaya kalmış olursun.Etrafınızdakileri görünüz. İnsanlarla anlaşmaya çalışınız. Bütün insanları duyup anlayamazsanız, insanım demeye ne hakkınız vardır?İnsanları seviniz. Siz de bir insansınız. İnsanlara acıyınız. Siz de her türlü şefkate ve himayeye muhtaçsınız. İnsanları hoş görünüz. Siz de kusurlarla dolusunuz. İnsanlara yardım edin. Siz de çok şeyler bekliyorsunuz. Dinlere hürmet ediniz; onlar, yüzyıllar boyunca yapılan tekamülün insanlığa sağladığı en yüksek realitelerdir. Bilgi, sevgi halinde kendini göstermiş, sevgiden hizmet vazifesi ve idraki filizlenmiş ve filiz, saygı ve hürmet çiçekleriyle süslenmiştir. Ne mutlu o varlığa ki, bin bir meşakkatle, sevgi halesiyle sarılı hürmet çiçekleriyle bezenmiş hizmet çiçeklerine sahiptir. Ne mutlu o varlığa ki, bin bir meşakkatle yetiştirdiği o çiçekleri buket buket, onu koklamak isteyenlere büyük bir sevinç ve tevazu ile sunmayı kendisine vazife edinmiştir... Anlatılmak istenen şeyler daima kendi varlığımıza olan inancımızı, güvencimizi yüksek düzeyde tutmak, kendi vicdanımızı iyi kontrolden geçirip hayatlarımıza yeni bir şekil vermektir. Özellikle bilmiş olduğumuz hakikatleri insanlara yardımlar şeklinde vermek suretiyle hizmetten kaçınmamak gerekir. İnsanlara yaptığınız en küçük bir yardımın ise çok büyük değeri vardır.Hiçbir karşılık beklemeden, hatta fark etmelerine bile mahal bırakmadan, bu şekilde organize bir tarzda, sistematik olarak insanlara, hiçbir şey beklemeden bir görev anlayışı içerisinde varlık sevgisi, Tanrı sevgisi içerisinde hareket etmek suretiyle bunları yerine getirmenin icaplarını düşünmek ve gerçekleştirmek gerekir.

Kemal Yolcusu

4 Kasım 2010 Perşembe

Can sıkıntısı, yapacak bir şey olmamasının değil, uğrunda yaşanılacak bir şey olmamasının sonucudur.

"Daima doğruyu söyleyin ki, söylediklerinizi hatırlamak zorunda kalmayın!" T. I. Osborn.
...
İçinizde ortaya çıkmamış değerler olduğuna inanın: 'Yüceliğin tohumları.' Kazanabileceğinize inanmayı seçer ve başarının izini doğru yolda sürerseniz, bu tohumlar meyve veren ağaca dönüşür. Ama bunu yapamazsanız tohumlar kuruyarak yok olur.
...
Başarı, hayatınız boyunca süren bir yolculuktur; tek bir varış noktası değil, sürekli doğru seçimler yapmanızdır.
...
Küçük adımlarla başlamayı tercih edin, zafere doğru giden, küçük doğru adımlar atın.
Bugün kim olduğumuz, dünkü tercihlerimizin sonucudur. Yarın kim olacağımız, bugünkü kararlarımızın sonucu olacaktır.
...
Olumsuzluğa karşı olumlu tutumla savaşmamız gerekir. Kendinize inanın, kararlar alın ve hedefinize ulaşacağınıza güvenin.
...
Hangi yaşta olursanız olun, başarıya ulaşmak için nerede olmak istediğinize ilişkin bir vizyonunuz olmalı. Vizyon, şu andaki becerilerin ilerisine uzanmanızı sağlayacak ve sizi şu anda sahip olmadığınız becerilere ulaştıracaktır.
...
İçinde bulunduğunuz anı, gelecekte olmak istediğiniz şeyin vizyonuyla yaşayın.
...
Bazı kapılar sadece bir kere açılır. Her gün verdiğimiz her karar ya bizi potansiyelimize bir adım yaklaştırır ya da ondan uzaklaştırır. Nereye gidiyorsunuz?
...
Can sıkıntısı, yapacak bir şey olmamasının değil, uğrunda yaşanılacak bir şey olmamasının sonucudur.
Yönsüzlük hayaller öldüren muazzam bir eksikliktir. Yönsüzlük sizi soyar, kaderinizi çalar. Onun için hayatta hedefleriniz olmalıdır. Nereye gittiğinizi bilmelisiniz.
...
İnsanlar başarının meyvesini çok sever, ama köklerini unuturlar.
...
Azla yetinmeyi öğrenirseniz, sonraları büyük işleri daha iyi idare edebilirsiniz.
İleriye gitmeniz için gereken altı alan:
1. Fedakarlık ve disiplin.
2. Düşünceleri ve hayal gücünü denetleyip onları doğru yöne kanalize etmek.
3. Tutumlarınızı denetim altında tutup sürekli olumlu bir çizgide kalmak.
4. Dilimizi, sözlerimizi ve ses tonumuzu denetlemek.
5. Vaat ve sözlerimizi denetleyip güvenilir olmak.
6. Kontrol edemediğimiz olaylara karşı, tepkimizi denetlemek.
...
Fedakarlık etmek, aslında aptal kutusu televizyonu kapatmak kadar çok basit bir karar bile olabilir. Çünkü televizyon sizden her gün değerli saatlerinizi çalar ve düğmesini kapattığınızda ailenizle daha fazla zaman geçirebilirsiniz...
...
Hayatınızdaki disiplinsizliği durdurmak için Şimdi başlamayı amaç edinin.
...
Bir engel ile bir fırsat arasındaki fark nedir? Ona karşı tutumunuz. Her fırsatın bir zorluğu ve her zorluğun bir fırsatı vardır.
...
Motivasyon: Eyleme, harekete ya da çaba harcamaya iten etken. Motive etmek, itmek.
...
Hayatınızı istediğiniz hale getirmek amacıyla gerekenleri yapma tutkusu; dürtüsü, inisiyatifi ve heyecanı olması, içinizde bir ateş yanması.
..
Motivasyon, birkaç faktörün birleşiminden oluşur: Neye ulaşmak istediğinize karar veren zihniniz, ona ulaşmak için kararlı olmayı sağlayan iradeniz, sizi harekete geçirerek duygularınız, hedefiniz için gösterdiğiniz çaba ve yukarıdakilerin bir araya gelmesiyle oluşan eyleminiz.
...
Motivasyon kendimizi geliştirmede çok önemli bir faktördür. Zor anlarda motivasyonunuzu nasıl korursunuz:
1. Giriş. Bu, esin verici ve kışkırtıcı kitaplar, teypler, konuşmalar ve diğer motive edilmiş insanları kapsar.
2. Başarma. Her zafer bir sonraki hedefin cesareti ve güvenini verir. Sizi daha büyük ve daha zor zaferler hedeflemeye motive eder. Kalbinizde bir başarma duygusu geliştirir.
3. Güven. Güvensizlik, motivasyonu önemli ölçüde yok eder.
4. Yerini Bulma. İyi olduğunuz alanı keşfetmeye zaman harcayın. İçinizde gizli cevher ve yeteneklerinizi bulmak için hazine avına çıkın. Çok hoş sürprizlerle karşılaşacağınız kesindir.
5. Büyüme ve gelişme arzusu. Bugün olduğumuz yerde kalmayı istemeyin. Büyümeyi ve gelişmeyi tutkuyla arzuyalın. Bugünkü sınırlarınız ötesine uzanmaya istekli olun.
6. Doğru giyinme. Ahmak gibi giyinirseniz, kendinizi ahmak gibi hissedersiniz. Motive edilmiş, bir yerlere giden bir insan gibi giyinirseniz, kendinizi motive olmuş hissedersiniz. Nasıl bir gün geçirmek istiyorsanız, öyle bir gün için giyinin. Doğru giyinmek, motive olmanıza yardımcı olur.
...
Bazen güveniniz darbe alabilir. Bu durumda tek yapacağınız ayağa kalkmak ve yapmak istediğiniz şeye devam etmektir.
...
Sizi siz yapan koşullar değildir. Koşullar sizi ortaya çıkaran etkendir.
...
Her kriz, gizli kalmış bir fırsattır.
...
Eğer bir olimpik koşucu yarışın ilk devresinde önde gidiyorsa, diğerleri yarışı bırakıp eve gitmez.
...
Atlet, her zaman madalya kazanmayı umarak bitirme çizgisine kadar gider.
...
Herkesin kötü günü olur. Hayalleri olanlar diğerlerini geçip devam ederler.


Hayalleri Olanlar Asla Uyumaz, Pat Mesiti, Sistem Yayınları.

Değişimin Yaşınızla Hiç İlgisi Yoktur

...
Değişimin yaşınızla hiç ilgisi yoktur, tamamen arzuladığınız başarıyla ilgilidir.
Değişimden, bizi kaderimize çok daha hızlı biçimde yaklaştırması için yararlanabiliriz.
Değişim, olayları olmadan önce değerlendirmemize yardım eder ve gelecekteki muhtemel yarar, fırsat ve problemleri önceden düşünüp oraya gidecek yolu tasarlamamızı sağlar.
Değişim bizi zamana ayak uydurmaya ve yararlı kılmaya zorlar.
Değişim eğitir, bilgilendirir ve hayatın koşuşturmasında kaybolan ruhumuzu canlandırır.
...
Hiçbir zaman için "yapmalıydım, yapabilirdim, yapmış olsaydım" diyen biri durumuna düşmeyin. Değişime hazırlanın, onu iyi karşılayın. Olaylar değiştiğinde daha iyiye giden yollar açılabilir.
...
Hayatınızda değişim gerektiren şeyleri yazın:
* tutum
* bakış açısı
* aile
* fiziksel yapınız
...
Hayatta değişimi sağlamanın tek yolu değişmektir.
Hayatınızdaki bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, hayatınızdaki bir şeyleri değiştirmek zorundasınız!
...
Gerilmek doğal bir süreçtir, bütün doğa gerilir ve büyür. Ama biz insanlar buna karşı olumsuz bir tavır takınırız. Zorlukları ve gelişme sancılarını göğüslemek yerine birçoğumuz durmayı tercih eder.
İçinizdeki korku, sizin rahat olduğunuz yerde kalmanızı sağlar. Yabancı bir bölgeye adım atmak, yeni beceri ve davranışlar öğrenmek, kendinize daha çok inanmak zorunda olmak, rahatlık alanınızın dışına çıkmak, başarıp başaramayacağınızdan emin olmak gibi şeyler, sizin olduğunuz yere kök salıp kalmanıza neden olur. Hepsi iyi güzel de, hiçbir yere gitmiyorsunuz. Büyümeye devam etmezseniz, ölürsünüz.
...
Hedefleriniz yüksek ama ulaşılabilir olsun.
...
Nereye gittiğimizi bizden daha iyi görenlerin öğütlerini dinlemek, gerilmeyi bilmeyi gerektirir.
...
Sizi gerecek ve bir şeyler öğretecek insanlarla aynı çizgide hizaya girin. Düşüncenize, dar kafalılığınıza ve yanlış algılarınıza meydan okuyan, sizin gitmek istediğiniz yerden geçmiş, sınırlarınızı genişletecek insanlarla...
...
Gelişiminizi bastıracak alışkanlıklarınızdan vazgeçin. Olumsuz konuşmayı, alaycı olmayı, 'ama ben yapamam' demeyi, sizi duygusal olarak uyuşturacak dergiler okuyup filmler seyretmeyi bırakın.
...
Her gün kalkınca elbiselerinizi çıkarmadığınızı, onların üstüne yeni pantalon, gömlek ve paltolar eklediğinizi düşünün. Birkaç gün içinde kendinizi uzay aracındaki bir astronot gibi hissedersiniz. Hareketlerinizi sınırlamış, kendi kendinizi rahatsız etmiş olursunuz. Yeni ve iyi alışkanlıklara yer açmak için anlamsız alışkanlıklardan kurtulun.
...
Bazıları yaşamı boş bir hayal olarak görür, çünkü içine hiçbir şey koymazlar.
İnsan, düşündüğü gibidir.
...
İnsanlar bazen yıllar önce söylediğimiz şeyleri bile açık biçimde hatırlarlar, öyleyse teşvik edici olun, yaşam dolu sözler söyleyin.
Kelimeleri kendiniz ile dış dünya arasında köprü kurmanın malzemesi olarak kullanın.
...
Diliniz yıkabilir de, yapabilir de, parçalayabilir de tamir edebilir de. Kelimeleri başkalarında güven oluşturmak amacıyla kullanın.
...
Kelime dağarcığınızdan 'yapamam' kelimesini çıkarın. Seçtiğiniz kelimeleri dikkatle dinyelin.
...
Olumlu şeylere daha fazla zaman ayırmaya gayret edin.
...
Olumlu ve teşvik edici konuşun. 'Yapabiliriz' deyin.
...
Söylenenlerden fazlasını dinleyin.
...
Devam edecek güce sahip olun.
...
Kendinizi çoğaltın.
...
Hayatın bütün alanlarında denge arayın.
...
Büyümenin en güçlü ilkesi, insanların yaptığı tercihlerdedir.
Hayatınız yaptığınız tercihlerin toplamıdır.
Seçimleriniz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarını da etkiler. Sonuçları düşünmeden yapılan benmerkezci davranışlar binlerce insanı etkiler.
....
Doğru seçim nasıl yapılır?
1. Doğru, onurlu ve adaletli olmaktan ne anlıyorum. Kişisel ahlakım ve ahlak standartlarım nelerdir ve bunlar seçimlerimi nasıl etkiler? Bu karar taviz vermemi mi gerektirecek, yoksa yaşadıklarımla aynı çizgide mi olacak?
2. Yapmak üzere olduğum seçim nasıl sonuçlar verecektir? Bu seçim kaderimin bir parçası mı, yoksa sadece bir oyalamaca mıdır? Hangisi olduğunu saptamak, ileriyi düşünmeyi, planladığım şeyleri analiz etmeyi gerektirir.
3. Hayatımın büyük resmine katkıda mı bulunacak yoksa onu engelleyecek mi? Beni hedefime biraz daha mı yaklaştıracak? Bu karar fırlatma tahtası mı, yoksa kaygan zemin mi? Kayacak mıyım, koşacak mıyım?
4. Bu seçimi yaptıktan sonra kendimi nasıl hissedeceğim? Seçimin duygusal yönlerini düşünmek de önemlidir. Zihninizi yarına taşıyın, seçimi yaptıktan sonraki anı ve kendinizi nasıl hissettiğinizi hayal edin. Güvenli mi, gururlu mu, utanç içinde mi, öfkeli mi olacaksınız?
5. Bu seçim çevremdekileri nasıl etkileyecektir? Onları hedeflerine doğru mu ilerletecek, yoksa şüphe ve belirsizlik içinde mi bırakacak?
6. Bu kararı başkaları alsa kendimi nasıl hissederim? O insanlara ne tür öğütler veririm?
...
Bir kararın yanlış olduğunu anlarsanız onu düzeltecek başka bir karar verin. 'Yanıldım' demek ve doğru tarafa gitmek gerçek anlamıyla cesaret ister. Ama bu, hiçbir şey söylemeden çıkmaza sürüklenmekten çok daha iyidir.
...
Bugün yaptığınız tercihler yarın nerede olacağınızı belirler.
İki önemli yeteneğimiz var: seçim yapma, bu seçimleri uygulama ve hedeflerimize ulaşma.
...
Doğru seçimler yapın ve bir kere karar verdikten sonra onlara sahip çıkın.
Hayat bir dizi seçimden ibarettir.
En büyük zaman, duygu ve enerji israfı kararsızlıktır ve hiçbir şey üretmez.
...
Rahip olan arkadaşım bir gün büyük bir gruba konuşma yaptıktan sonra otobüse binmiş ve bir dolarlık ücretini ödemiş. Şoföryanlışlıkla iki dolar para üstü vermiş. Arkadaşım önce, "Bu Tanrı'nın lütfu mu?" diye düşünmüş, ama sonra şoföre yaptığı yanlışlığı söylemeye karar vermiş.
"Afedersiniz, ama bana fazla para verdiniz."
"Biliyorum" diye cevaplamış otobüs şoförü.
Bir anda şaşıran arkadaşım, "Ne demek istiyorsunuz?" diye sormuş.
"Dün akşam konuşmanızı dinledim, gerçek olduğundan emin olmak istedim!" diye yanıtlamış şoför.
Seçimlerinizin sonuçları vardır, sizi kimin gözlediğini asla bilemezsiniz!

devam edecek...
Hayalleri Olanlar Asla Uyumaz, Pat Mesiti, Sistem Yayınları.

Hayalleri Olanlar Asla Uyumaz

"Siz ya da ben hiçbir şeyi olduğu gibi göremeyiz. Biz her şeyi kendimize göre algılarız." Herb Cohen

...Hayatta herhangi bir işe başlamadan önce, çok güzlü bir etkeni aşmak zorundasınız: Kendi Önyargılarınız.

...Bugün düşüncelerinizin sizi getirdiği yerdesiniz, yarın da düşüncelerinizin sizi götüreceği yerde olacaksınız.

...Eğer yenildiğini düşünürsen, yenilirsin. Eğer kazanmayı ister ama yapamayacağını düşünürsen, kazanamayacağın hemen hemen kesindir.

"Olaylar karşısında gösterdiğimiz tutumlar, olayların kendisinden daha önemlidir." A. W. Tozer

...Düşüncelerinizin yatırım gücü, başarı ve gelişiminizi sınırlayabilir.

...İnsanlar her zaman sandığımız kadar olumsuz tutumlara sahip olmazlar. Önyargılarınızı değiştirin!

...Önyargılar gerçek üzerine değil, sizin gerçeğe bakışınız üzerine kurulmuştur.

...Fikrini değiştir, gerisi gelir. Durmayın! Sabırlı olun. Üzerinde çalışmaya devam edin.

...Geçmiş tecrübelerden kaynaklanan
- kendiniz hakkındaki
- aileniz ve arkadaşlarınız hakkındaki
- öğrenmek ve gelişmek için gerekli beceri ve yetenekleriniz hakkındaki
- gelecekle ilgili düşünceleriniz hakkındaki önyargıların bir listesini yapın.

...Kendinize ve dünyaya bakış açınız, yaşamınızı ve gelişiminizi etkiler.

...Önyargılarınızı değiştirebilirsiniz.

...Başkalarını yargılamayın.

...Zihninizi yeniden programlamak için günlük hayatta sık sık: '...konusunda iyiyim.', '... sahibim.', '... yapabilirim.' onaylamalarını tekrarlayın.

...Hayatınızda değişiklik görmek istiyorsanız, birtakım değişiklikler yapmak zorundasınız.

...Değişimler bir bunalım ya da sıçrama tahtası olabilirler. Hangisinin geçerli olacağını tutumlarımız belirler. Değişimleri kabul etmeli, onlardan yararlanmaya çalışmalıyız.

...Bir şeyler değişmeden, hiçbir şey değişmez.

...Bir değişim, bize gelişme fırsatını sağlayacak olan bir sonraki değişime yol açar.

...Bütün değişimlerin bir tür disiplin gerektirdiğini ve sizi rahatsız edeceğini bilin. Örneğin kahvenizi şekerli içiyorsanız ve şekersiz içmeyi deniyorsanız, tadı öncekinden iğrenç gelir ama içmeye devam ederseniz o tada alışırsınız.

...Değişimlerin çoğunda belli bir rahatsızlık ya da sancı görülür, ama bu geçicidir. Değişim sancılı olabilir ama tekrara dayanmalıdır. Büyüme ve güçlenme bunun sonucu olur.

...Değişimden tek korkumuz, değişmemek olmalıdır.

...Değişim konusunda atılacak en doğru adım, ondan yararlanmaktır. Zamana göre hareket edin, değişim tehdidinden korkmayın, aksine onun getireceği sonsuz olanakları görün.

...Değişim yeniyi hoş karşılamak, görülmemiş ve denenmemiş şeylere açık olmaktır.

...İlke olarak değişimleri adım adım uygulamak gerekir. Egzersiz yapmada olduğu gibi, ısınmadan yapılan ani bir hareket incinmelere neden olabilir.

...Her yön değişikliğini kendi değerleri içinde ele almak gerekir; bazılarının mutlaka ani olması gerekirken; bazıları uzun bir zaman diliminde etkisini gösterir.

"Birçok cesur değişim, yüz bin küçük değişikliğin sonucudur." Thomas Peters

devam edecek...

Hayalleri Olanlar Asla Uyumaz, Pat Mesiti, Sistem Yayıncılık.

3 Kasım 2010 Çarşamba

Yaşamanın Daha İyi Bir Yolu...

"Eğer kişi rahatlıkla düşlerinin ve çabalarının doğrultusunda hayal ettiği yaşamı sürebilmenin peşine düşerse, beklenmedik bir anda başarıyla karşılaşacaktır." Thoreau, Walden.

Anahtar kelime seçimdir. Sizin önünüzde seçenekler vardır. Hayatınızı başarısızlık, ilgisizlik, üzüntü, yoksulluk, utanç ve kendinize acıma duyguları içinde geçirmek zorunda değilsiniz! Yaşamanın daha iyi bir yolu var!

...Tabiat kanunları, yerçekimi ve fizik yasaları gibi binlerce yıldır bizimle olan bu kurallar asla değişmez! ...sorunlarımıza çok hızlı cevaplar arıyoruz... kolay çözümler... kestirme sonuçlar... başarıya giden anahtarlar. Değişmez kurallara karşı körleştik. Burnumuzun dibinde durmalarına rağmen, onları artık tanıyamıyoruz... ve sonunda bunlar birer 'sır' oluyorlar. Ne üzücü.

"Tarih, Tanrı'nın altına imzasını atıp açıkça kabullenmeyi tercih etmediği takma isminden başka bir şey değildir." Samuel T. Coleridge

Açık bir zihin, temiz bir kalple daima harekete hazır olmak. Dünyanın bütün soylu düşünceleri, müthiş planlar ve başarıların 'sırları' eğer uygulamaya geçirilmezlerse, olduça değersizdirler. Bizim değerlerimiz daima harekete geçmeye bağlıdır, sadece iyi niyete değil.

Eğer isterseniz, Tanrı'nın kuralları ile çelişmiyorsa, bedelini ödediğiniz sürece istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz. Hayallerinizin bedelini ödeyin.

Yirminci yüzyılın son çeyreğinde yaşarken, sözde modern yaşam tarzımız için ödediğimiz en acı bedellerden biri, hepimizin gittikçe birbirimize benzemesi.

Yaşamınızdaki çöküntülerden, ancak, içinde bulunduğunuz durumda sahip olduğunuz değerli şeylerin farkına vararak, farkında olarak kurtulabilirsiniz.

Sizden beklenenden çok daha fazlasını yaparsanız, yaşamınızda mucizelerin gerçekleştiğini göreceksiniz.

Asla başarıya ulaşamayan iki çeşit insan vardır. Birisi kendisine yapması gereken söylendiğinde bunu yapmayan kişi, diğeri de kendisine söylenenden fazlasını yapmayan kişidir.

Başarılı olmak istiyorsan, başarısızlıkla yaşamayı öğrenmelisin. Yaptığımız hatalardan elde ettiğimiz derslerle çok daha fazla bilgelik kazanırız.

Mark Twain, bir gün sıcak bir sobanın üzerine sıçrayıp karnını yakan bir kedinin hikayesini yazmıştı. Kedi bir daha asla sıcak sobanın üzerine sıçramamış -fakat aynı kedi soğuk sobaya da asla sıçramamış. Deneyimlere çoğunlukla fazla önem verilir. Bu durum bir kere başarısız olduktan sonra tekrar denemenizi önlerse, bu sizin için zararlı olabilir.

Gelişmemizin önündeki en tehlikeli engel de, küçük bir başarı elde ettiğimizde kendini beğenmişliğin pençesine düşmemizdir.

Hiçbir şey size kibir ve kendini beğenmişlik kadar zarar vermez.

Hepimiz aynı yaratılış sürecini paylaşan varlıklarız. Ölümümüzün bu dünya üzerinde ne kadar küçük bir yer kaplayacağını görebildiğimizde, şimdi işgal ettiğimiz yeri daha az düşünüp diğerlerine yardım etmeye daha fazla önem vereceğiz.

Kendinize acıma gibi kötü bir elbise giydiğinizde asla başarılı olamazsınız.

Günlerinizi ve gecelerinizi bir daha asla sıradan ve önemsiz işlerin peşinde koşturarak geçirmeyin, bu yüzden uğrunda gerçekten uğraşmanız gereken şeyler için vakit bulamayabilirsiniz.

Yastığa başınızı koyduğunuzda elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı bilerek uykuya dalın.

Her günü gözlerinizde parlayan umut ile ve içerdiği fırsatları düşünerek karşılayın.

Zamanınız, nefret, kıskançlık, gıpta gibi konularla savaşarak harcanmayacak kadar değerlidir.

Her zorlukta iyilik tohumları arayın. Bunu kendinize prensip edindiğinizde, geçmek zorunda kaldığınız tüm karanlık vadilerde size yol gösterecek çok kıymetli bir pusulaya sahipsiniz demektir.

Yaptığınız hatalardan her zaman için başarılarımızdan daha çok şey öğrenirsiniz. Ne yapmanız gerektiğini, çoğu zaman ne yapmamanız gerektiğini tecrübe ederek öğreniriz.

"Mutlu bir yaşam kurmak için gerekennler aslında çok az bir şeydir. Sadece içinizde olan bir şey, nasın düşündüğünüz, hepsi bu." Marcus Aurelius

Yaşamanın Daha İyi Bir Yolu, Og Mandino.
"...Yalnızca sanatçı olarak değil, aynı zamanda insan, adam, baba, dost, komşu vb. olarak hayatta yapacakların dünyanın ebedi 'manası', ebedi adalet tarafından sıradan sabit bir ölçüye göre değil, yalnızca senin şahsına özgü ve başka da eşine rastlanmayan bir ölçüyle değerlendirilecektir.

...hayatına bir biçim vermek isteyen insan için önemli olan, onun kendi karakter özelliklerini, yani kendine doğuştan verilenleri hayatında ve icraatında mümkün olduğu kadar tam ve katıksız bir şekilde dile getirmesidir."

...

"...Ben olmak ile yapmak arasında bir ayırım yapmayı ve 'cani'de muhtemel evliyayı görmeyi Hint düşünürlerinden öğrendim.

...Önemli olan yapmak değil, istektir şeklindeki anlayışa da dikkat etmek gerekir. Bu anlayış olgun insanlar ve milletler için doğrudur, olgun olmayanlar için değil.

...Haklı görünmeye ve haklı olmaya hiçbir değer vermiyorum. Bu konuda tartışmayı sürdürmek de istemiyorum. Çünkü yapmam gereken daha zaruri ve önemli şeyler var."

...

"...Ben insanın en derin bataklıklarda bile kaybolmayacağına, en koyu yozlaşmalardan kendini kurtarabilen mucizevi bir güç olduğuna inanıyorum."

...

"...ister zayıf olsunlar, ister zararlı olsunlar, insanları seviniz, ama onları yönlendirmeye kalkışmayınız."

...

"...umumun ve kendi hayatımın uçurumlarını gizlemek veya onları zararsız göstermek görevinden bir şey anlamıyorum, aksine benim görevim insanlığını kaybetmiş olanda ıstırap ve endişeleri keşfetmek ve onları bugünkü şekilleriyle dile getirmek ve paylaşmaktır."

Hermann Hesse'nin Mektupları, Çev. Battal İnandı,
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1983.